9 Mayıs 2016 Pazartesi

DOĞAMIZA NELER OLUYOR?


Biz canlıların en geniş yaşam alanı "Doğa"dır. Doğa; kendini sürekli olarak yenileyen ve değiştiren, canlı ve cansız maddelerden oluşan varlıkların hepsini kapsar. Bizler bugün daha fazla alışveriş merkezleri, gökdelenler, iş hanları, marketler, apartmanlar yapabilmek uğruna sahip olduğumuz en değerli şeyi kaybetmeye yaklaşmaktayız. Teknolojinin ve modernleşmenin yaygın olmadığı zamanlarda insani faktörlerin etkin olmadığı Doğamız da şuan biz insanlar hüküm sürmekteyiz. Üstelik bunu en fazla zararlı vererek yapmaktayız. Bilmiyoruz ki bunların sonucunda en büyük zararı görecek olan bizleriz. Bunun en belirgin kanıtı ise Küresel Isınma'dır.Sanayi devriminin başlamasından bu yana fosil yakıtların yakılması, ormanların yok edilmesi ve sanayi süreçleri gibi çeşitli insan etkinlikleri ile atmosfere salınan zehirli gazlarının atmosferdeki birikimlerindeki hızlı artışa bağlı olarak, şehirleşmenin de katkısıyla doğal sera etkisinin kuvvetlenmesi sonucunda, yeryüzündeki ve atmosferindeki sıcaklık artışına Küresel Isınma demekteyiz.Çevre ile ilgili yasal düzenlemeler, endüstri tesislerinin çevreye verdiği zararlar konusunda önlemler almalarını zorunlu kılmaktadır. Yapılan araştırmalara göre, dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığı 20. yüzyıl boyunca 0,6 ºC kadar artmış, son kırk yıldır atmosferin 8 kilometrelik alt kısmında sıcaklıklar yükselmiş, kar örtüsü ve buzlanma ise %10 civarında azalmıştır. Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre, 11 bin 700 yıl önce Afrika’yı etkisi altına alan hava dalgasıyla oluşan Kilimanjaro buzulu erimeye başladı. Science dergisinde yayımlanan araştırmada, “uydu verilerine bakılırsa, 2020 yılında Kilimanjaro’nun beyaz şapkası yok olacak” deniliyor. Yok olacağından söz edilen Kilimanjaro’nun tepesinde bulunan buz tabakası, şu anda bile susuzluk çeken Tanzanya’nın nehirlerini besleyen ana kaynak. 2025 yılı itibariyle dünya nüfusunun neredeyse yarısının su kıtlığıyla karşı karşıya kalacağı tahmin edilmektedir. Kuzey Kutbu’nda Ozon Tabakasındaki Kayıp Rekor Düzeye UlaştıDünya Meteoroloji Örgütü, bu kış tabakanın yüzde 40’ının yok olduğunu bildirdi. Daha önce bu oran kış döneminde en fazla yüzde 30 olmuştu. Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre, ozon tabakasının zarar görmesinin nedeni, endüstriyel kimyasal maddeler. Bu maddeler, atmosferin üst katmanlarında alışılmışın ötesi soğuk havalarda daha da tahrip edici oluyor..

 Fakat bizler oluşan bu felaketlerin hiç birine aldırış etmeyip suyumuzu, havamızı,ormanlarımızı,  toprağımızı kirletmeye ve yok etmeye devam ediyoruz. Bu felaketin bilincine varıp biran önce bir şeyler yapmaya başlamalıyız. Yoksa Doğamız hiç barışmamak üzere tüm insanlığa küsecektir..

0 yorum:

Yorum Gönder

 

3ayrıtelden Template by Ipietoon Cute Blog Design